Abstract

En eski devirlerden günümüze Türk edebiyatının sözlü kültür ürünlerinin anlatıcıları/aktarıcıları kam, baksı, ozan ve âşıklar olmuştur. Dinamik bir yapıya sahip olan sözlü edebiyat ürünleri kendine has özellikleri ve kaidelerini bozmadan çağın şartlarına, toplumun ve bireylerin hassasiyetlerine uygun olarak şekillenmiş; zamanla yerini bir başka edebî mahsule bırakmıştır. Türk destancılık geleneğinin yerini alan halk hikâyeleri ve türkülü aşk hikâyeleri de kendi oluşum sürecinden itibaren farklı kültür ortamlarında kendine yer edinmiştir. Zamanla sözlü kültür ortamının yerini yazılı ve elektronik kültür ortamı almasıyla beraber icracı/âşık ile dinleyici kitlesinde de birtakım değişimler yaşanmıştır. Halk hikâyelerinin ve türkülü aşk hikâyelerinin yapısında icracı/âşıkların, özellikle icra ortamından doğan koşullar ve değişimlerden ötürü birtakım farklılaşmalara ve yönelimlere gittiği saptanmıştır. Bu durum hem sözlü kültür ortamından yazılı kültür ortamına, sonrasında gelişen teknoloji ve imkânlarla TV, radyo, sinema, internet gibi ortamlara taşınmış hem de dinleyici kitlesinin psikolojik, sosyolojik, siyasi vb. durumlara uygun şekilde bilhassa hikâyelerin nazım kısımlarında görülecek değişimlere doğru bir farklılıklar zinciri oluşturmuştur. Bu çalışmada halk hikâyelerinin tarihî gelişiminin yanı sıra bir gösterim olarak halk hikâyesi ile türkülü aşk hikâyelerinden yola çıkılarak icra ortamından, âşık ve dinleyici etkileşiminden kaynaklanan gelişim ve değişimler ele alınacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call