Abstract

Devlet teorisinde, devlet oluşum sürecine ilişkin iki temel yaklaşımdan söz edilebilir. Birinci yaklaşıma göre, devlet, yalnızca, göçebelerin yerleşik toplumları fethetmesiyle görülür. İkinci görüş ise, devletin, yerleşik toplumların iç dinamiklerinin sonucu olarak da ortaya çıkabileceğini savunur. Literatürde yaygın kabul gören bu ikinci eğilim içinde kalarak fikirlerini şekillendiren ve Türkiye entelektüel tarihinin öne çıkan isimlerinden biri olan Hikmet Kıvılcımlı, modern öncesi dönemde toplumsal gelişmeyi „tarih tezi‟ olarak formüle ettiği bir kuramsal çerçeveyle açıklamaya yönelmiştir. Onun tahlili, diğer tespitlerinin yanı sıra, göçebelikten devletleşmeye geçişin bu geçiş tipine özgü bazı ayırt edici sonuçlar yarattığı yargısını içermesi bakımından dikkate değer görünmektedir. Bu çalışma, göçebelerde devlet oluşumu ve bu devletleşme türünün sonuçlarıyla ilgili olarak Hikmet Kıvılcımlı‟nın kuramsal yaklaşımına odaklanmakta ve bu kuramsal çerçevenin Osmanlı devletleşmesine ilişkin açıklamalarını tahlil etmektedir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call