Abstract

Bankalar ve finansal kuruluşlar ortak ve/veya yöneticilerinin ölçüsüz biçimde risk almalarını önlemek, alınacak riskleri ise kontrol edilebilmek amacıyla iç kontrol yapısı oluşturmak zorundadır. Etkin bir iç kontrol yapısının kurulması sonucunda, bankalar zarara neden olabilecek riskleri zamanında fark edebilirler ve önlenmesine ilişkin önlemler alabilirler.
 Finansal teknolojilerde yaşanan değişim nedeniyle, banka müşterileri farklı ürün ve hizmetleri kullanmaya başlamıştır. Özellikle hız, kolaylık ve güven nedeniyle artık tüketiciler teknolojik finansal süreçleri ve ürünleri tercih etmektedir. Tüketici davranışının bir sonucu olarak bankaların, yeni teknolojik finansal ürünlere ve hizmetlere yatırım yapmaları beklenmektedir. Bankacılık iş kolu sürekli değişen ve gelişen teknolojik ürünlere ve hizmetlere uyum sağlamak çabası içindedir.
 Diğer taraftan teknolojik gelişmeler; karmaşık ürünlerin ortaya çıkmasına, risk çeşitliliğinin artmasına, belirsiz piyasa koşullarının oluşmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda, bankaların iç kontrol yapılarının teknoloji kullanımı yönlü olarak yeniden düzenlenmesi ihtiyacı bulunmaktadır.
 Teknolojik değişimlerin iç kontrol yapısına aktarılması, bilgi teknolojilerinin kullanılması yoluyla dijital dünyada karşılaşılan sorunlara çözümler üretilmesi, görev ve sorumlulukların yeniden belirlenmesi beklenen ilk değişimler arasında sayılabilir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call