Abstract

Kolkhis (Gürcistan) Kralı'nın büyücü kızı olan Medea, dönemin mitolojik söylencelerinin en çarpıcı karakterleri arasındadır. Çocuklarını öldüren bir anne olduğu için Atina Devleti'nde lanetlenmiş bir kadındır. Erkek egemen bu toplumda öteki olmayı kabul etmeyen, aşkın ve tutkularının arkasından giden, kendisine dayatılan rolleri reddeden Medea, feministlerin öncüllerinden biri olarak kabul edilmektedir. Tragedya boyunca hem koro tarafından hem de diyaloglarda şeytani nitelikler, dürüst işlerde işe yaramamak, sadakatsizlik gibi kadına yüklenen olumsuz özellikler sürekli vurgulanmaktadır. Kadın bir özne değil, nesne konumunda değerlendirilmekte ve cinsel olarak çekici olmayan kadın sanki işlevsiz olarak görülmektedir. Öte yandan, kadının büyücülük ve hekimlik gücü, ataerkil düzene boyun eğmemesi, kendine dayatılan toplumsal cinsiyet rollerini reddetmesi, iktidara gelen erkeğin arkasındaki kadın gücü, zekâsı, yaratıcılığı, fedakârlığı, sadakati, beslediği derin aşk duygusu metinde yer almaktadır. Erkeklere yüklenen olumlu, kadınlara yüklenen tüm olumsuz değerlere karşın, bu geleneğin bir gün yok olacağı ve modasının geçeceğinin, o zaman geldiğinde kadınların da en az erkekler kadar şiir yazıp sanatla uğraşabileceğinin 2.400 yıl önceki bu metinde vurgulanması çarpıcıdır. Bu çalışmada, Euripides'in Medea adlı tragedyasında yer alan cinsiyetçi söylemlerin, oyunun ana karakteri Medea üzerinden feminist açıdan değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.