Abstract

Bu çalışma Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri'nde bulunan ve 1936-1939 yıllarını kapsayan bir dizi belge üzerinden erken cumhuriyet döneminde kimsesiz çocuklar meselesinin görünümlerine dair bir vaka sunumu ve değerlendirmesi gerçekleştirmektedir. Bir toplumsal inşa kategorisi olarak çocukluğun olumsal ve akışkan olduğu ve her toplumda değişen değer sistemlerine ve dünya görüşlerine bağlı olarak zaman içinde yeniden icat edilme ve yeniden yapılandırma süreçlerine tabi olduğu bilinmektedir. Çocukluğun yeniden keşfi ve yeni rejimin gerekleri doğrultusunda işlevsel bir söylemsel araca dönüştürülmesi de ulus-devlet inşası süreçlerinde aşina olunan bir olgudur. Bu olgu Türkiye örneğinde erken cumhuriyet siyasa üreticilerinin ve rejime destek veren kültürel sermaye sahibi elitlerin verdiği isimle “çocuk davası” olarak bilinir ve çocuğun biyo-politik iktidar teknolojilerinin, yurttaş inşası pratiklerinin ve toplum için Batılı değerler ve normlara referansla kurulmak istenen yeni habitusun merkezine yerleştirildiği ve çocuğun anlamı ve değerine dair yeni bir kavrayışın yerleşebilmesi için söylemsel bir seferberliğin yürütüldüğü bir sürece işaret eder. Bu süreçte kimsesiz çocukların yerinin ne olduğuna dair çıkarımlar yapan bu çalışmada çocuğa dair resmi söylem ile somut vakalarda işleyen dinamikler arasındaki farkın nasıl açıklanabileceği sorgulanmaktadır. Böylece kimsesiz çocuklar meselesi geleneksel olarak içine yerleştirildiği sosyal hizmetler tarihi alanından çocuk tarihi alanına taşınarak çocuğun ve çocukluğun anlamı tartışmasına somut bir vaka üzerinden veri sağlamak amaçlanmaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call