Abstract

Ülkelerin savunma güçlerinde özellikle donanma kuvvetleri önemli bir yere sahiptir. Donanma kuvvetlerinin mihenk taşı olan denizaltılar II. Dünya Savaşı’nda ne kadar önemli bir güç olduğunu etkili bir biçimde göstermiştir. O günden günümüze denizaltılarda yapılan teknolojik gelişmeler bir hayli hız kazanmıştır. Bahsi geçen gelişmelerin en başında ise kuşkusuz tahrik sistemlerinde yapılan gelişmeler gelmektedir. Özellikle AIP (Havadan Bağımsız Tahrik) sistemlerinin kullanımı ile hızlı bir gelişim gözlenmiştir. Klasik dizel-elektrik denizaltılardan kapalı çevrimlere yakıt hücresi teknolojisine sahip denizaltılardan Stirling temelli denizaltılara kadar birçok varyant uygulanmaktadır. İsveç ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin donanmalarında da Stirling motor kullanımının denizaltı uygulamaları göze çarpmaktadır. Stirling motorlarının Yakıt hücrelerine kıyasla daha düşük yakıt ikmal maliyetleri ve MESMA sistemine göre daha sessiz olması başlıca avantajları olmaktadır. Ayrıca içten yanmalı motorlara kıyasla egzoz gaz atımının daha kontrollü olması tercih edilmesinin başlıca sebepleri arasında yer almaktadır. Stirling motorlarının yakın geçmişte geliştirilmesi ve NASA’ya ait radyoizitop aracında temel güç kaynağı olarak tercih edilmesi, motorun oksijene gerek duymaksızın ne kadar verimli ve bakım gereksiniminin minimum seviyede olduğunun göstergesidir. Bu makalede Stirling motorunun günümüze kadar gelen süreçte nasıl geliştirildiği ve denizaltı uygulamalarında neden tercih edildiği, avantajları ve geleceği hakkında irdelemelerde bulunulacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call