Abstract

“Yaşlılık” konusu, sosyal bilimlerin başlıca araştırma konuları arasındaki yerini almıştır. İnsanlığın hızlı yaşlanma süreci, birçok ülkenin başlıca sorunları arasında yerini alırken, Türkiye’yi de oldukça endişelendiren sorunların başında geldiği görülmektedir. Özellikle içerisinde yaşanılan bu Covid-19 sürecinin yaşlı bireylere yönelik endişeleri daha da artırdığı gözlemlenmiştir. Yaşlı bireylerin sosyal sorunları, Pandemiye yönelik kısıtlamalar, yaşlı bireylerin sürdürülebilir yaşam şartlarını zorlaştırmış, dini-manevi destek ihtiyaçlarını daha da arttırmıştır. Bu çalışmanın amacı; dünya genelinde artış gösteren yaşlı nüfusun mikro, mezzo ve makro düzeyde toplumsal bir sorun olarak algılatılmasının, dini-manevi gereksinimlerinin göz ardı ediliyor olmasının evrensel temel insan hak bildirileri, anayasa ve yasalar anlamında oldukça yanlış bir tutum olduğuna dikkat çekmektir. Bu bağlamda Covid-19 sürecinde yaşanan hassas durumlar dikkate alınarak, sosyal hizmet disiplini dâhilinde yaşlı bireylere sunulması gereken hizmetlerin dini-manevi destek hizmetleri çerçevesinde sunulmasının gerekliliğini ortaya koymaktır. Covid-19 sürecinin bütün insanlar için geçici bir süreç olduğu ve yeniden “Normal Yaşam”a dönülebileceği umutlarının korunmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu süreçte yaşlı bireylerin dini-manevi perspektifte ele alınan psikolojik sorunlarının “Etkinlik (Aktivite)”, “Rol Bırakma” ve “İlişki Kesme” teorileri çerçevesinde dezavantajlara dönüştürülmemesi oldukça önem arz etmektedir. Bu bağlamda, holistik bir yaklaşım olarak yaşlı bireylerin bütün sosyal ilişkilerinde kendi kendilerine yetebilme ve rollerini bırakmama yönünde dini-manevi destek hizmetlerinin daha etkin sunulmasının gerekliliği oldukça önem arz eden eklektik bir yaklaşım olarak görülmektedir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call