Abstract

Tarihsel okumada 1960-1970 yılları arasında zirveye ulaşan bir hareket olarak “Kavramsal Sanatın”; Dadaizm, Sürrealizm, Süprematizm, Soyut Dışavurumculuk ve Fluxus gibi yirminci yüzyıl sanat hareketlerinin ve sanatın özgür olma tutkusunun özümsenmesiyle hayat bulmuştur. Temel amacı güzel veya estetik açıdan hoş bir şey üretmek olmayan bu sanat hareketine göre “sanat”; bizi düşündürmüyorsa gereksizdir. Aynı zamanda sanatsal ifade araçlarının sonsuz olduğu, sorgulamaya ve tartışmaya açık konuların sınırsız olduğu söylemi genel vizyon ve ortak paydadır. Sanatta kavramsallık; eserin fiziksel formunun ötesinde sanatçının ne anlatmaya çalıştığının algılanmasına yönelik bir süreçtir. Kavramsal sanat üretiminde sanatçılar sanatın sınırlarını sorgulamaya başlamışlar, bu sorgulamaların ilerleyişi, etkileri ve çıktıları kavramsal sanatın ortaya çıkmasına yol açmıştır. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden - araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan- doküman incelemesi kullanılmış, düşünce-“şey”de yaratıcılık ve kavramsal sanatın önemi üzerinde durulmuştur. Sonuç itibariyle, 60-70’li yıllara takvimlenen kavramsal sanat için; eleştiri yapabilme, tanıma, soru sorma, söylenmeyeni dile getirme konusunda günümüz sanatını etkilediği ve bu yolda sanat üreten bireylere katkı sağladığı görülmüştür.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call