Abstract

Toplumsal sorumluluk teorisine göre, yayıncılar özgür olmakla birlikle bu özgürlüklerini kamu yararına uygun bir biçimde kullanmalıdır. Teoriye göre, izleyici denetimi ve özdenetimin yanı sıra, yayıncı kuruluşların aşırıya kaçmayan bir hukukî denetime tabi olmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de radyo ve televizyon yayıncılığını düzenleyip denetlemek için çıkarılan 6112 Sayılı Kanun’un kurduğu sistemin uygulamadaki işlerliğini ölçmek amacıyla RTÜK’ün 2020 yılı içerisinde aldığı tüm kararlar incelenmiş; Kanun’un 8. maddesinde öngörülen yayın hizmeti ilkelerinin ihlâlleri ve bu ihlâller için uygulanan yaptırım verileri analiz edilmiştir. Çalışmada betimleyici araştırma yöntemi uygulanmıştır. Kanunda öngörülen yaptırımlar oldukça katı olmasına rağmen yayın hizmeti ilkelerinin televizyon kuruluşları tarafından 1876 kez ihlâl edildiği, bu ihlâllerinin medya hizmet sağlayıcılarının yalnızca %16’sı tarafından gerçekleştirildiği ve bazı kuruluşların bir yıl içerisinde 140’ın üzerinde ihlâl gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Yaptırıma uğrayan programların yaklaşık %77’si ticarî iletişim yayınlarıdır. Kanun’un bazı hizmet sağlayıcı kuruluşlar için caydırıcı olmaması ciddi bir problem teşkil etmektedir. Bu problemi çözmenin en etkili yolu, ifade özgürlüğünün toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi ve izleyici denetimi ile özdenetimin etkin hale getirilebilmesidir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call