Abstract

Hukuka aykırı ve kusurlu bir fiil sonucu başkasının vücut bütünlüğünü ihlal suretiyle zarara sebep olan kimsenin bu zararı gidermekle yükümlü olması, yalnızca haksız fiil sorumluluğunun değil hakkaniyetin de bir gereğidir. Bu çerçevede; vücut bütünlüğünün ihlaline bağlı olarak gerçekleşen zararların tazminini ele alan çok sayıda düzenleme mevcuttur. Bu düzenlemelerden biri de Türk Borçlar Kanunu’nun 55. maddesindeki tazminatın miktarını esas alarak herhangi bir hakkaniyet indirimi yapılamayacağı yönündedir. Söz konusu düzenleme çerçevesinde; tazminat miktarının ve kapsamının belirlenmesine ilişkin 50 ve 51. maddeler, tazminat miktarının hangi hâllerde azaltılabileceği, hâkime tanınan takdir yetkisinin kapsamı ve indirimin yapılıp yapılmayacağına ilişkin 52. madde hükümleri, bedensel olarak zarar gören kişiye ödenecek tazminatta yapılacak indirimin hakkaniyete uygun olup olmadığı uzunca süre tartışılmıştır. Kanaatimizce; söz konusu indirim, hakkaniyet amaçlı olmayıp miktar esaslı keyfi indirimleri önlemek içindir ve sadece, zarar verenin tazminat ödemesi sonucunda ekonomik durumun kötüleştiği durumlarda uygulama alanı bulmaktadır. Bu sebeple söz konusu madde, sınırlı hâllerde uygulanmalı ve dar yorumlanmalıdır.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.