Abstract

Bellek ve sinema, birbirini besleyen veya biçimlendiren bir iş birliği içerisindedir. Sinema, bireysel veya kolektif belleğe dair anımsamaları işlemekte; keza bellek de sinematik anlatıyı yön bakımından çeşitlendirmektedir. Bu birliktelik, aynı zamanda, toplumların veya toplulukların başından geçen olayların dile getirilmesinde de akla gelmektedir. Zira belleğe dair hatırlanması gereken bir verinin veya travmanın hikâyeleştirilmesinde ve bunun benzer şeyleri yaşamış gruplarca paylaşılmasında sinemanın etkin bir rol oynadığı düşünülmektedir.
 
 Rumen Yeni Dalga Sineması , yapısı itibarıyla, Demir Perde’nin aktörlerinden olan Nicolae Ceauşescu dönemine dair travmalardan yararlanmaktadır. Bireysel ve kolektif travmaların Romanya halkının belleğinde ciddi izler bıraktığı bilinmekle beraber, esas olanın, yüzleşme ve hesaplaşma kaygısının varlığına yöneliktir. Zira bu dönemde halk üzerinde oluşturulan büyük baskıların kişilerde ve topluluklarda travmalara sebep olduğu ve rejim değişene/yıkılana kadar bu travmaların arttığı çeşitli araştırmalarla da ortaya konmaktadır.
 
 Söylenenlere dayanarak, bu çalışmada, Romanya Yeni Dalga Sineması’ndan Amintiri din Epoca de Aur (Altın Çağdan Öyküler, 2009) filminin birinci parçasını oluşturan ilk dört bölüm örnek olarak ele alınmakta ve Ceauşescu dönemine ait olumsuzlukları kara mizah yoluyla aktaran bu dört bölüm vasıtasıyla kolektif bellek kavramı tartışılmaktadır. Bunun için Maurice Halbwachs’ın kolektif belleğe dair söylemlerine başvurulmakta ve bölümler bu çerçevede okunmaktadır. Bütüncül bir yaklaşımdan hareketle, belleğin her ne kadar bireysel bir niteliğe sahip olduğu düşünülse de bireyin içerisinde bulunduğu grubun bellek üzerinde daha baskın olduğu önermesi desteklenmek istenmektedir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call