Abstract

Aydınlanma öncesi toplumlardaki yaşamın geleneksel formuna göre insan hakları toplum menfaatlerine kıyasla daha az değer taşımaktaydı. Buna göre birey, toplumun üst değerlerinin inşasında ancak bir obje olabilirdi. Modernizm geleneksel toplumun tüm bağlarını çözmekle, insanın toplum ya da klan karşısındaki durumunu da belirginleştirdi: Birey. Artık birey, toplumsal değerlerin bizatihi kendisi olarak, hukuk karşısında hak ve hürriyetlere sahip olabilirdi. Klasik hakların geleneksel sınıflandırmasına uygun olarak hasta hakları da değerler manzumesinde yerini almıştır. Hukukun süjesi olan birey, kökleri tabiat haline kadar uzanan sosyal varlık olarak modernizm ile birlikte bir değer haline gelmiştir. Tabiat halinden hukuk kurallarına uzanan tarihselliği ile birey, insanda içkin olan bir dizi hakkın meşruiyet kaynağı da olmuştur. Bu meşruiyet ahlaki değerlerin yanında insan yaşamı, çevre ve sağlık gibi haklara da konu olmuştur. Bu bağlamda hasta hakları, modern bireyin meşru, güncel ve tabi haklarından birisidir. Hasta hakları soyut bir nesneler düzenini değil; somut, nesnel, koruyucu, geliştirici bir dizi hukuk kuralında somutlaşmış haklar dizgesini ifade etmektedir. Diğer taraftan, hasta hakları ile ilgili yeni yaklaşımları modern hukuk kuralları kapsamında incelemek bir zorunluluk olarak görülmelidir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.