Abstract

Amaç: Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC)’ne göre engellilik; kişinin belirli aktiviteleri yapmasını (aktivite sınırlaması) ve çevrelerindeki dünya ile etkileşimini (katılım kısıtlamaları) zorlaştıran herhangi bir vücut veya zihin durumu olarak tanımlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya üzerindeki 6 kişiden 1’si bir engellilik yaşamaktadır. Çalışmadaki amacımız, engellilik noktasında çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları açısından ülkemiz istatistiklerine katkı sağlayarak farkındalığın arttırılması noktasında yardımcı olmaktır. Materyal ve Metod: Çalışmamızda Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 01.10.2023-31.03.2024 tarihleri arasındaki 6 aylık süreçte çocuklar için özel gereksinim raporu (ÇÖZGER) amaçlı başvuran çocuk ve gençler dahil edilmiştir. Katılımcıların bilgileri hastane bilgi sistemi üzerinden retrospektif olarak taranmıştır. Bulgular: Olguların cinsiyet dağılımı; 261 kadın (%40.9), 377 (%59.1) erkek şeklindedir ve erkek/kadın oranı 1.44 olarak tespit edilmiştir. Olguların yaş ortalaması ise 94.8 ± 51.3 (7-210) aydır. Olguların tanılarının dağılımına bakıldığında ilk sırada bilişsel alandaki problemlerin yer aldığı görülmüştür. Bilişsel alan içerisinde en sık görülen tanı sınır mental kapasitedir. Konuşma sesi bozukluğu (p=0.02) ve OSB’nin (p=0.04) istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde erkeklerde daha yüksek olduğu saptanmıştır. Özel gereksinimi vardır (ÖGV) gereksinim düzeyinin erkeklerde daha sık saptandığı (p=0.02) görülmüştür. Gecikmiş dönüm noktası (p=0.00), alıcı ya da anlatım dili gelişiminde gerilik (p=0.00), konuşma bozukluğu (bütün tanılar dahil) (p=0.00) tanılarında istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde tanı sahibi olan grubun, tanısı olmayanlara göre daha düşük yaş ortalamasına sahip olduğu ortaya koyulmuştur. Çocukluk dönemi başlangıçlı konuşmada akıcılık bozukluğu (p=0.02) ve özgül öğrenme güçlüğü tanılarında (p=0.00) ise tanıya sahip bireylerin yaş ortalamasının istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde tanıya sahip olmayan bireylerden daha yüksek olduğu saptanmıştır. Sonuç: Çocuk ve ergenler ile ilgili alanda çalışan tüm hekimlerin özel gereksinimi olduğunu düşündükleri bireyleri eğitim ve sosyal haklarından yararlanmalarını sağlamak adına ailelerine gerekli rehberlik ve yönlendirmeleri yapmaları çocuk ve gençlerin yüksek yararına olacaktır. Ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaların sayısının artması ile hem ülkemizin engellilik anlamındaki istatistiki verilerine katkı sunulabilmekte hem de farkındalık oluşturularak çocukların erken dönemde tanı alıp rehabilitasyon sürecine olabilecek en erken zamanda başlamaları adına faydalı olacaktır.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.