Abstract

İslam düşüncesinde Tanrı’nın bilgisinin kendi ilahi doğasına uygun olarak birden fazla mertebesi vardır. Bahse konu olan bu mertebelerden biri kazâ bir diğeri ise kaderdir. Bu iki kavramla ilişkili olarak kalem ve levh mertebelerini de zikredebiliriz. Genel anlamda akademik çalışmalarda kazâ ve kader kavramlarının felsefi bir tartışmanın konusu olmaktan ziyade daha çok kelam ilmi bağlamında ele alındığını söyleyebiliriz. Bundan dolayı bu konuya felsefi bir katkı sunabilmek niyetiyle biz de Molla Sadrâ düşüncesinde kazâ ve kader konusunu incelemeye çalıştık. Molla Sadrâ kazâ ve kader konusunu felsefi bir zeminde metafizik boyutuyla ele almıştır. O, kazâ ve kader konusunu Tanrı’nın bilgisinin mahiyeti, nedensellik ve bilgi teorileri bağlamında tartışmıştır. Nitekim filozofumuz bu konuyu kendi bilgi modeli olan ittihad bilgi anlayışı üzerinden temellendirmeye çalışmıştır. Böylece Molla Sadrâ kazâ kavramını Tanrı’nın zatından ayrı düşünülmeyecek ilmî suretler olarak tanımlarken, kader kavramını ise tikel (cüz’î) bir tarzda gök nefisleri âlemindeki varlıkların suretleri şeklinde tanımlamıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call