Abstract

Jeopolitik konumu ve yer altı kaynakları ile Güney Kafkasya özellikle 19. yüzyıldan itibaren bölgesel ve küresel güçlerin rekabet alanına dönüşmüş, uzun yıllar Sovyet hakimiyetinin etkili olduğu bölgede 20.yüzyılın sonlarında üç Kafkas ülkesi (Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan) bağımsızlığını kazanmıştır. Bağımsızlığın ilk yıllarında bölge devletleri bir yandan siyasi ve ekonomik krizlerle karşı karşıya kalırlarken diğer yandan uluslararası sisteme entegre olmanın yollarını aramışlardır. Söz konusu krizler Ermenistan ile savaş halindeki Azerbaycan açısından oldukça olumsuz sonuçlara yol açmış, askerî kapasitenin eksikliği Birinci Karabağ Savaşı’nın kaybedilmesine yol açmıştır. İlişkilerini ‘bir millet iki devlet’ söylemi üzerine inşa eden Türkiye ve Azerbaycan askerî iş birliğinin geçmişi Kafkas İslam Ordusu’nun 1918 yılında Bakü’yü işgalden kurtarmasına dayanmaktadır. Çok geçmeden Azerbaycan’ın Sovyet egemenliğine girmesi nedeniyle sonlanan askerî ilişkiler 1991 yılındaki bağımsızlığın ardından yeniden kurulmuştır. Eğitim ve teknik konulardan tatbikatlara bir çok alanda sürdürülen askerî ve savunma alanındaki işbirlikleri özellikle son on yılda genişlemiştir. Bu çalışma İkinci Karabağ Savaşı’nın kazanılmasında Azerbaycan’ın Türkiye ile olan askeri iş birliğinin belirleyici olduğunu iddia etmektedir. Bu kapsamda kökleri 100 yıl öncesine dayanan Türkiye-Azerbaycan askerî ilişkileri tarihsel perspektiften ele alınacak ve Azerbaycan’ın askerî kapasitesi değerlendirilecektir. Bunun yanında çalışmada İkinci Karabağ Savaşı ile derinleşen iş birliği imkanlarına ve geleceğe yönelik beklentilere yer verilecektir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call