Abstract

Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de 12 yıllık zorunlu eğitimin uygulandığı 2012-13 – 2019-20 Eğitim ve Öğretim Yılları arası eğitime dair temel istatistiklerin bütünsel olarak incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, araştırma genel tarama modelinde tasarlanmıştır. Veriler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Strateji Geliştirme Başkanlığı ve Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yayınlanan resmi istatistiklerden derlenmiştir. Analiz sürecinde, MEB bütçesi, okullaşma oranları, okul, şube, öğretmen ve öğrenci sayıları ile yükseköğretime geçen öğrenci sayılarına ilişkin bilgiler derlenmiş ve çeşitli hesaplamalarla elde edilen bulgular tablolarla veya grafiklerle özetlenmiştir. Analizlerin sonucu ilk olarak, MEB Bütçesi’nin 2019-2020 Eğitim ve Öğretim Yılı’nda 2012-13 Eğitim ve Öğretim Yılı’na göre 2,64 kat artış gösterdiği belirlemiştir. Bulgular ayrıca, 2012-20 arasında yıllara göre toplam öğrenci sayısının (ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim birlikte) birbirine yakın olduğunu ortaya koymaktadır. MEB Bütçesi’nden öğrenci başına düşen harcama miktarı ise, 12 yıllık zorunlu eğitim döneminde 2.940 TL’den 7.550 TL ’ye çıkmış olsa da Amerikan doları karşılığı olarak 2012-13 yılında 1.614 dolara denk gelen öğrenci başına eğitim harcaması, 2019-20 yılında 1.026 dolara gerilemiştir. Diğer taraftan, 12 yıllık zorunlu eğitim periyodunda şube ve öğretmen başına düşen ortalama öğrenci sayıları 15-30 öğrenci arasındayken, okul başına düşen ortalama öğrenci sayısı ilkokul (192-213 öğrenci) ve ortaokul (296-328 öğrenci) düzeyine kıyasla ortaöğretim düzeyinde (432-628 öğrenci) oldukça fazladır. Bu sonuçlar bir arada değerlendirildiğinde, hem şube hem de okul başına düşen öğrenci sayılarının daha da aşağıya çekilerek Türkiye’deki okullarda öğrenme ortamının genişletilmesi ve zenginleştirilmesi adına yeni okulların açılması ve/veya mevcut okulların fiziki yapısının geliştirilmesi ve doğal olarak bu okullarda görevli eğitimci sayılarında artış sağlanması için eğitim bütçesinin artırılması önemli görünmektedir. Ayrıca, son sınıftayken yükseköğretim sınavına başvuranlardan, yükseköğretimde bir programa yerleşemeyenlerin sayısı sürekli artış göstererek, 2012-13 – 2019-20 Eğitim ve Öğretim Yılları arasında 404.994’ten 608.521’e çıkmış görünmektedir. Yükseköğretime geçiş için bekleyen ve giderek genişleyen bu kitlenin azaltılması için yetkililer tarafından meslek yüksekokulları bağımsız yükseköğretim kurumları haline getirilip bulundukları bölgenin öncelikli alanlarına yönelik programlar açılarak öğrenci kapasiteleri arttırılabilir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call