Dansçılar çoğunlukla ritmi daha önceden yazılmış bir nota veya bir metin üzerinden okumak yerine müzik eserini dinleyerek veya bir koreograf eşliğinde dans icrası yoluyla esere ait olan ritmi öğrenirler. Dansçıların bir arada senkronize bir şekilde dans edebilmesi yalnızca hareketlerin doğru ve istendik türden yapılmasına bağlı olmamakla birlikte, estetik duygu, ritim ve müziğin dansçılar tarafından içselleştirilerek tüm elementleri ile bilinmesine bağlıdır. Dans sanatı, yalnızca teknik bilgi, iyi bir beden kontrolü ve motorik diğer beceriler ile değil aynı zamanda düşünceleri iyi ifade edebilme gibi bütünsel bir yaklaşımla da elde edilmektedir. Müzik eşliğinde dans ederken sanatçının yaptığı sanatı ve ifadesini izleyiciye ulaştırabilmek için, bir hareket serisinin ritimsel açıdan başlangıç ve bitiş sayılarını bilmesi, bir hareketten diğerine geçişte kendinden emin olması ve dans ettiğinin farkında olması son derece önemlidir. Bu düşünceyle, dansçının hareketi oluşturan diğer tüm unsurları bilip uygulayabilmesi, sanatına ilişkin tempo terimlerini ve müzik formuna ait bilgileri kendisine eşlik edecek müzisyene aktarabilecek bir müzikal bilgiye sahip olması, koreografiyi teknik bakımdan üst düzey sergileyebilmesi ve kendisini daha net bir şekilde ifade edebilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu önemle, çalışmada literatür taraması ve yazarın deneyimleri üzerinden dansçılarda ritim eğitiminin önemi ve dans sanatına olan katkıları betimleyici bir yolla açıklanmaya çalışılmıştır.