Abstract

Hukuka veya ahlaka aykırı bir edim elde etmek amacıyla bir sözleşmenin tarafı olan kişi, karşı tarafın hileli hareketleri sonucunda malvarlığı bakımından zarara uğrayabilir. Çalışmamızın konusunu oluşturan bu hallerde dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığına ilişkin farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerden bazıları için özel hukuk düzenlemeleri belirleyici olmuştur. Ayrıca Alman hukukunda, söz konusu meseleye ilişkin daha geniş kapsamlı değerlendirmeler yapılmaktadır ve bunların bazıları Türk hukuku için yol gösterici olabilecek niteliktedir. Bu nedenle çalışmamızda, ilk olarak söz konusu duruma özel hukukta bağlanan sonuçlar ele alınmıştır. Ardından, bu hallerde dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığına ilişkin Türk ve Alman ceza hukukundaki görüşlere yer verilerek görüşümüz ifade edilmiştir. Sonuç olarak ise karşı edimin ifa edilmesi ve/veya kabul edilmesinin suç teşkil ettiği hallerde dolandırıcılık suçunun oluşmadığı savunulmuştur.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.