Abstract
21. yüzyıl tarım sorunu, küresel ölçekli sermaye birikimi süreçlerinin artan doğa tahakkümü üzerinden genişlemesi ve derinleşmesi kapsamında dönüşmektedir. Bu makale, 21. yüzyıl tarım sorununu kapitalist dünya ekonomisinin sosyo-ekolojik çelişkileri bağlamında ele almaktadır. Makale, öncelikle mevcut eko-Marksist yaklaşımların kritik bir incelemesi aracılığıyla kapitalizmin ekolojik çelişkilerini anlamaya yönelik teorik bir perspektif ortaya koymaktadır. Daha sonra bu yaklaşım üzerinden, Marksist ekonomi-politik literatürde geleneksel tarım sorunu anlatısının güncel tarihsel düzlemdeki sınırlarını göstermekte ve tarımı bir üretim alanı olmanın ötesinde, aynı zamanda sosyo-ekolojik bir yeniden üretim ilişkisi olarak konumlamakta ve bu ilişkinin nasıl bir dönüşüm geçirdiğini sorunsallaştırmaktadır. Bu kapsamda, tarımın ekstraktif bir değer üretim modeli olarak yeniden yapılandığı; bu doğrultuda tarım, toprak ve doğanın artan ve çeşitlenen biçimlerde küresel değer ilişkileri ve zinciri tarafından domine edildiği ve bu süreçlerin bir ürünü olarak tarım-çevre-gıda-toprak eksenli bir sosyo-ekolojik kriz dinamiği ortaya çıktığı tartışılmaktadır. Bu tartışma, Türkiye'de tarım ve kırın dönüşümü ile sermaye-doğa ilişkisinin tarihsel olarak nasıl yeniden inşa edildiğine dair kavramsal bir çerçeve sunmakta ve özellikle kırsal-çevre hareketlerinin genişlettiği politik-ekolojik alanın önemine ve bu dönüşümle ve sosyo-ekolojik krizle ilişkisine işaret etmektedir.
Published Version
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have