Abstract

Türkiye’de imparatorluktan ulus-devlete geçiş sürecinin önemli iki gelişmesi; 1 Kasım 1922 tarihinde saltanatın ve 3 Mart 1924’te hilafetin kaldırılması, tüm dünyada olduğu gibi İspanya basınının da ilgisini çekmiştir. Gazeteler, bu kurumların tarihsel arka planını vermiş, saltanatın kaldırılmasıyla hilafetin kazandığı yeni konumu betimlemeye çalışmıştır. Egemenliğin TBMM tarafından kullanıldığı, dini gücün ise yine Meclis tarafından seçilmiş bir halife tarafından temsil edildiği bu yeni durum, basın tarafından İslami gelenekler ve Türkiye’nin Müslüman dünyasına yönelik politikaları bağlamında değerlendirilmiştir. Hilafetin kaldırılması ve son Halife Abdülmecid Efendi’nin sürgüne gönderilmesinin ardından tekrar gündeme yerleşen konu, İslam dünyasında yaratacağı dini-siyasi tepkiler, Müslüman sömürgeleri nedeniyle İngiltere ve Fransa siyasetine etkileri ve yeni Türk Devleti’nin devrimleri çerçevesinde ele alınmıştır. İspanya basınının konuya yaklaşımı, gazetelerin siyasi duruşlarına göre farklılık göstermişse de hilafetin kaldırılmasına dair nihai değerlendirmesi, evrensel siyasi bir güç olarak Panislamizm’in sonlanması olmuştur. Hilafetin kaldırılmasına dair haber ve köşe yazıları İspanya kamuoyunun, Türkiye nezdinde Doğulu-Müslüman dünyasına dair oryantalist bakışını yansıtmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call