Abstract

Amaç
 Üriner sistem taş hastalıkları ülkemizde ve dünyada
 sık görülmektedir. Flexıble üreterorenoskop (flex
 URS) ilk defa 1964 yılında Marshall tarafından tanımlanmıştır
 ve ilerleyen teknoloji ile birlikte 1987 yılında
 cerrahi teknik olarak kılavuzlarda yerini almıştır. Endikasyonları
 hızla genişlemektedir. Bu çalışmamızda
 kliniğimizde retrograde intrarenal cerrahi (RIRS) uygulanan
 hastaların verileri retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
 Gereç ve Yöntem
 Mart 2017 ile Ocak 2019 tarihleri arasında Süleyman
 Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi (SDÜ) üroloji kliniğinde
 RIRS yapılmış 106 hastanın demografik verileri,
 taş boyutları, lokalizasyonları, skopi süresi, taşsızlık
 oranları ve postoperatif komplikasyonlar retrospektif
 olarak değerlendirildi. İşlem sonrası tüm hastalar 4
 hafta sonra direkt üriner sistem grafisi ve bilgisayarlı
 tomografi görüntüleme yöntemleriyle değerlendirildi.
 Bulgular
 RIRS uygulanan 106 hastanın (66 erkek, 40 kadın)
 ortanca yaşı 52 (23-73) yıl olup, ortalama taş boyutu
 13,9 (7-19) mm olarak hesaplandı. Ortalama operasyon
 ve floroskopi süresi sırayla;74 (30-135) dakika,
 62 (20-136) saniyedir. İşlem öncesinde hiçbir hastada
 DJ kateteri yoktu ancak tüm hastalara işlem sonunda
 DJ kateteri yerleştirildi ve kateter 4 hafta sonra lokal
 anestezi altında çekildi. On bir (%10,3) olguda üreter
 darlığı nedeniyle, 8(%7,5) olguda da rezidü taş
 nedeniyle 2. seans yapıldı.RIRS yapılan taşların 19
 (%17,9) üst kalikste, 9(%8,4) orta kalikste, 40 (%37,7)
 alt kalikste, 38(%35,8) olguda renalpelviste olduğu
 değerlendirildi. Hastalarımızın % 82,1’ inde ilk seansta
 taşsızlık sağlandığı bulundu. İkinci seans sonrası
 taşsızlık oranı % 92,5 olarak tespit edildi. Hastaların
 ortalama yatış süreleri 1,5 gün (1-9) gündü. Beş hastada
 postoperatif dönemde üriner sistem enfeksiyonu
 gelişti. RIRS uygulanan hastalarda cerrahi ya da cerrahi
 dışı nedenle mortaliteye rastlanmadı.
 Sonuç
 RIRS, taş cerrahisinde etkinlik ve komplikasyonlar
 açısından güvenilir bir yöntemdir. Özellikle ESWL dirençli
 taşlarda, obez, kas iskelet deformiteli hastalarda,
 soliter taşlı böbrekte, gebelikte, kanama diyatezinde
 önemli cerrahi alternatifitir. Teknolojik ilerlemeler
 ile birlikte tekniğin avantajları da düşünüldüğünde
 ilerleyen zamanlarda daha aktif kullanılacağı ve yaygınlaşacağı
 görüşündeyiz.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.