Permakültür Alanında Bilimsel Üretim: Bibliyometrik ve Görsel Haritalama

Abstract

Translate Article

Take Notes

Bu çalışma, permakültür alanındaki akademik üretimin gelişimini bibliyometrik analiz yöntemiyle inceleyerek, bilgi birikiminin evrimini, araştırma eğilimlerini ve mevcut boşlukları sistematik olarak ortaya koymayı amaçlamaktadır. Hızla şehirleşen toplumların sürdürülebilirlik arayışlarına yanıt veren permakültür yaklaşımının, güncel akademik yazındaki yeri nicel verilere dayanarak değerlendirilmiştir. Web of Science veri tabanında 1981–2025 yılları arasında yayımlanan 441 bilimsel yayın analiz kapsamına alınmıştır. Zamana bağlı dağılım incelendiğinde, permakültür konulu çalışmaların özellikle 2017 (42 yayın) ve 2021 (53 yayın) yıllarında belirgin bir artış gösterdiği görülmektedir. En üretken araştırmacılar arasında Alexander Badman-King (9 yayın) ve Sarah T. Lovell (6 yayın) öne çıkarken, en yüksek atıf alan çalışma ise Brian Machovina, Kenneth J. Feeley ve William J. Ripple’ın 2015 tarihli ortak yayınıdır (281 atıf). Ayrıca, Laurrens Klerkx’in çalışmaları da toplam 304 atıf ile alandaki etkili katkılar arasında yer almaktadır. Yayın türleri bakımından incelemelerde çoğunlukla dergi makaleleri (321 eser) tercih edilmiştir. Disipliner dağılımda ise çevre bilimleri (125 yayın), tarım (91), bilim ve teknoloji çalışmaları (63), eğitim bilimleri (33) ve coğrafya (31) ön plana çıkmaktadır. Ülke bazlı dağılımda ABD (90 yayın), Birleşik Krallık (53) ve Avustralya (36) en fazla katkı sağlayan ülkeler olurken, yayınların büyük çoğunluğu İngilizce (399) dilindedir. Bu yayınların önemli bir kısmı ESCI (134), SCI-Expanded (131) ve SSCI (113) endekslerinde yer almakta ve bu durum alandaki çalışmaların akademik etkisini göstermektedir. Anahtar kelime analizinde, “permakültür” terimi 177 kez ile en sık kullanılan kavram olurken, onu “sürdürülebilirlik” (48) ve “agroekoloji” (32) izlemiştir. Bu çalışma, permakültür araştırmalarının sürdürülebilir kalkınma ve çevresel sistem tasarımı gibi temalar etrafında yoğunlaştığını ortaya koymakta; alanın akademik konumunu, literatürdeki yapısal örüntüleri ve araştırma boşluklarını nicel verilerle analiz ederek gelecekteki çalışmalara yön vermeyi amaçlamaktadır.