Abstract
Glioblastoma multiforme (GBM), beyin tümörleri arasında en sık görülen ve en agresif malign tümör olarak bilinir. Yüksek dereceli malign glial hücrelerden kaynaklanan bu tümör, beyin içinde lokalize olma eğilimindedir. Bununla birlikte, GBM’nin ekstrakraniyal metastazları son derece nadir görülmektedir. Genellikle hastalığın ileri evrelerinde, tedaviye dirençli vakalarda akciğerler, karaciğer ve lenf nodülleri gibi organlarda ortaya çıkabilmektedir. Ancak metastazlar, nadiren de olsa kemik, deri ve diğer organlarda da ortaya çıkabilir. Ekstrakraniyal metastazların varlığı, hastalığın biyolojik olarak daha agresif bir hal aldığını gösteren önemli bir prognostik faktördür. Ekstrakraniyal metastazlar beynin dışında bazı organlarda semptomlarla ortaya çıkmaktadır ki bu metastazın tedavisi ve sürecini oldukça zorlaştırır. Kan beyin bariyerinin varlığı nedeniyle ekstrakraniyal metastazların gerçekleşme ihtimali mümkün görünmezken, günümüzde bazı klinik vakalarda ekstrakraniyal metastazlarının görülme oranının %0.5-2 arasında olduğu değerlendirilmiştir. Klinik çalışmalar, ekstrakraniyal metastazları olan GBM hastalarının daha kısa yaşam sürelerine sahip olduğunu ve tedaviye daha az yanıt verdiklerini ortaya koymaktadır. Bu durum, metastazların tedaviye karşı dirençli doğası, hasta sağkalımının kısa olmasından dolayı metastazların fark edilemeyişi ve hastalığın kontrol altına alınmasının zorluğundan kaynaklanmaktadır. Tanı ve tedavi süreçlerinde, ileri görüntüleme teknikleri ve sistemik tedavi yöntemleri önemlidir. Ancak günümüzde GBM metastaz tedavisi için standart bir protokolü bulunmamaktadır. Bununla birlikte, GBM’nin ekstrakraniyal metastazları üzerine daha fazla klinik araştırma yapılması, tedaviye yönelik daha etkili stratejilerin geliştirilmesine olanak sağlayacaktır.
Published Version
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have